MENÜ |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Ayakkabı alırken nelere dikkat etmeli
Yüksek topuklu giyme, yorulursun
Özellikle kadınlar tarafından giyilen ayakkabıların önemli bir kısmı, ayak sağlığına dikkat edilmeden üretiliyor. Modaya uygun olsalar da dar, yüksek topuklu ve ergonomik olmayan ayakkabılar, omurga, bacak ve ayak ağrılarının yanı sıra vücutta şekil ve yürüyüş bozukluklarına yol açabiliyor.
Ayakkabının 7 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu biliniyor… Son yüzyıla gelene kadar, ayakları örtmek ve korumak amacıyla kullanılan ayakkabılar, artık güzel ya da daha uzun boylu görünmenin önemli bir aracı… Özellikle kadınlar tarafından giyilen ayakkabıların önemli bir kısmı, ayak sağlığına dikkat edilmeden üretiliyor. Modaya uygun olsalar da dar, yüksek topuklu ve ergonomik olmayan ayakkabılar, omurga, bacak ve ayak ağrılarının yanı sıra vücutta şekil ve yürüyüş bozukluklarına yol açabiliyor.
5 cm yüksekliğindeki topuklu ayakkabı, normal yürüyüşü önemli ölçüde etkiler. 7,5 cm’lik topuk yüksekliği, ayaktaki yük ve basınç miktarını 7 kat artırır. Normal günlük aktivitelerde yüksek topuklu ayakkabı giyenler, gün içinde 6 km’den fazla yürüyüş yapmış kadar ayaklarına ilave yük bindirirler. Yüksek topuklu ayakkabı, ayaktaki ağrı ve şekil bozukluklarının yanı sıra diz ve bele de zarar verir. Denge çabuk bozulduğu için ayakta burkulma riski artar ve ayak bileğindeki bağ ve eklemlerde zedelenmelere yol açar. İlave olarak bacak arkasındaki kas ve bağların kısalması, bacak ön ve yan bağlar ile kasların gerilmesi ve zorlanmasına neden olur. Sıklıkla yüksek topuklu ayakkabı giyiyorsanız veya ayakkabı dar ve ayağınıza göre küçük ise aşağıdaki ayak problemleri ile günün birinde karşılaşmanız kaçınılmazdır. Elbette, bu problemler bir gecede oluşmayacak, ancak zamanla gelişecektir.
Nasır oluşumu: Ayakkabı ile ayağınız arasındaki sürtünme sonucu derinin sertleşip kalınlaşmasıyla nasır (kallus) oluşur. Daha çok parmak altında veya parmak aralarında görülür.
Tırnak problemleri: Yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde, ayağın öne doğru kayması sonucu, ayak parmakları ayakkabının ucuna doğru itilir. Parmaklara ve tırnak yataklarına sürekli baskıya maruz kalması, tırnaklarda şekil bozukluğuna, tırnak batmasına, mantar ve bakteriyel enfeksiyonların oluşumuna yol açar.
Çekiç parmak: Parmaklar, ayakkabının ucuna doğru itildiğinde, biçimsiz olarak kıvrılır ve parmağın orta eklemi bükülerek oluşan şekil bozukluğu, ayakkabının üst kısmına baskı sonucu ağrıya neden olur.
Aşil tendonu kısalığı: Sürekli yüksek topuklu ayakkabı giymek, bacağın arka tarafındaki kasların yeterince açılıp esnemesini önler ve kasları topuğa bağlayan ve vücudun en kalın ve güçlü tendonunun zamanla kısalmasına neden olur. Aşil tendonu, topuğu yerden kaldırmaya yarar. Ancak sürekli yüksek topuklu ayakkabı giymekle kullanılmaz hale gelir ve kısalır.
Ayak bileği incinmeleri: Yüksek topuklu ayakkabı giyenlerde vücudun ağırlık merkezi öne kayar ve insan parmak ucunda yürüyormuş gibi olur. Ağırlığı destekleme alanı daraldığı için de dengenin çabuk bozulması sonucu düşme, ayak burkulması ve ayak bileğinde incinmeler meydana gelebilir.
Bacak ağrısı: Yüksek topuklu ayakkabı zamanla, baldır kaslarında kısalmalara neden olur. İlaveten vücut ağırlık merkezinin öne kayması nedeniyle bacak kaslarında aşırı zorlanma ve ağrılar görülebilir.
Diz ağrısı: Yüksek topuklu ayakkabı giymek vücudun ağırlık merkezini öne kaydırarak dize ilave yük bindirir. Bu da dizlerde ağrı ve ileri yaşlarda kireçlenmelere neden olur.
AYAKLAR
insanoğlunun en cefakâr uzvudur. Her bir ayakta 26 kemik, 19 kas ve 107 kiriş, bütün bir yaşam süresince sahibinin ağırlığını çekmekle görevlidir. Böyle önemli bir görev yüklenmiş olan bu organlarımıza yeterli özeni gösterdiğimiz, gelişmesinde bazı temel noktalara dikkat ettiğimiz ne yazık ki pek söylenemez.
Yaklaşık bebeklerin % 98'i, tam sağlıklı ayaklarla doğarlar. Yürüyüp koşmaya başladıkları zaman da, ayaklarında belirli bozukluklar görülmez. Fakat bu dönemden başlayarak, ayakların sağlık çizgisi giderek düşer, tek tük arızalar belirmeye başlar. Buluğ çağı sona erip yetişkinliğe girildiği zaman ise, insanların % 60'ının şu veya bu şekilde ayakları arızalanmıştır. Bu arızaların en az yarısının kökenlerini mutlaka çocukluk çağlarında aramak gerekir.
KALITSAL ARIZALAR
En sık raslanan ve özellikle kız çocuklarında görülen bir yapı bozukluğu, "ayrık ve çarpık parmaklar" dır. Genellikle, ya çok dar, ya da gereğinden bol ayakkabılar sebep olur. Parmaklarda tipik eğrilikler, kanca ve çekiç parmak denen şekiller meydana gelir. Ayak başparmağı ilk eklemden kıvrılmışsa, çekiç parmak, son eklemden kıvrılmışsa kanca parmak şekli ortaya çıkar. Bazı ailelerde de pençe tırnak ve pençe ayak denen yapı bozuklukları görülür. Ayak kemeri normalden çok yüksektir. Ayağın altında ağrıya sebep olan bir basınç yaratırsunda tek yetkili, ortopedisttir.. Bozukluğun tipine göre, doktor gerekli ve uygun masaj şekillerini, sargı ve bandajları belirleyecektir. Tehlikeli durumlarda da, ameliyata'mı,yoksa alçı kalıba mı baş vurulması gerektiğine de, yapacağı muayeneler sonucu yine ortopedi uzmanı karar verecektir.
Sağlıklı ve normal ayaklara sahip olmak istiyorsak, daha çocuk yaşlarında ayaklara özen göstermeli ve yalınayak yürüme ile, uygun ayakkabı giymenin önemini hiç küçümsememeliyiz. Bu konuda bir ortopedi uzmanının tavsiyeleri şöyle:
TAVSİYELER
Ayaklar için en sağlıklı yürüme şekli, yere yalınayak basmaktır. Bu yalnız çocuklar için değil, büyükler için de geçerli olan bir kuraldır. Evlerimizde bile kendimizi ayakkabı veya terlikle sınırlıyoruz. Ayaklarımızı âdeta hapsediyoruz. Bunun yerine fırsat buldukça yere çıplak ayakla basmayı denemeliyiz. Ayakkabıları, ayaklarımızın zedeleneceği ve yalınayak dolaşamayacağımız yerlere saklamalıyız. Hele bebeklerinin ayaklarını, patiklerle erkenden cendereye sokmak, son derece yanlıştır. Çıplak ayakla dolaşmaları, çok daha sağlıklıdır. Ayağın bol bol hareket etmesi, metabolizmayı ve kan dolaşımını canlandırır. Daha ileri yaşlarda eğer terlik giymek mutlaka gerekiyorsa, ayağın numarasından bir iki numara daha büyük, yumuşak, taraklı ve arkası açık olanı tercih edilmelidir.
Ayak mantarı
Ciltdoktorlarınıntahm inlerine göre, günümüzde 4 yaşından küçük her beş çocuktan birinde, ayak mantarı (Tinea pedum) görülmektedir.
Mantarın en çok ürediği ve görüldüğü yerler, ayak parmaklarının arasıdır. Bu bölgeler genellikle nemli ve terlidir. Hastalığın başlangıcında önce, yakıcı bir kaşınma duyulur. Sonra deri üzerinde nemli lekeler oluşur. Bunlar çevrelerindeki deriden belirgin olarak ayrılır. Hastalığa sebep olan mantarlar, nemli yerleri sevdikleri ve buralarda ürediğinden, hamamlarda, yüzme havuzlarında, plajlarda bulaşma tehlikesi çoktur. Ayak mantarına karşı çeşitli ilâçlar vardır. Bunlar, krem, solüsyon, spray veya toz şeklindedirler. Tedavi sırasında ilacın kullanma şekline kesinlikle uymak gerekir. Aksi halde, cildin tahriş olup, başka deri hastalıklarının ortaya çıkması tehlikesi de vardır.
Bulaşmaya karşı kesin bir korunma tedbiri yoktur. Ancak şu temel ilkelere uyulursa, bulaşma ihtimali en aza indirilebilir:
* Yumuşak ve kremli sabunlar kullanın. Tahriş edici temizlik maddeleri, cildin üzerindeki koruyucu asit tabakayı zedeleyecektir.
* Her banyodan sonra, ayak parmaklarının arasını iyice kurulayın (küçük çocuklar bunu beceremeyeceğinden, anneleri yapmalıdır.).
* Sık sık çorap değiştirin.
* Ayağınızı sıkmayan, hava akımı sağlayan ve ter emen ayakkabılar giyin.
DİKKAT!
Gerekli tedbirler alınmaz ve hastalık tedavi edilmezse, ayak mantarı zamanla bütün vücuda yayılarak daha büyük bir dert haline gelebilir.
UYGUN AYAKKABI
İyi bir çocuk ayakkabısı, yumuşak ve ter emebilen malzemeden yapılmalı ve çocuğun ayak büyüklüğüne uygun olmalıdır. Tabanı, çocuğun ayak hareketlerini engellemeyecek yumuşaklıkta olmalıdır. Piyasadaki pek çok çocuk ayakkabısı ne yazık ki ideal ölçülere uymamakta ve ayakkabının boyu ile genişliği arasında bir orantı bulunmamaktadır.
Küçük çocukların ayakları bir yıl içinde 3 numarabirdenbüyür. Okul çocukları ve gençlerin ayakları ise 1-2 numara arasında büyür. Bu büyüme hızı göz ö-nüne alınarak, çocuğa belirli a-ralıklarla yeni ve daha büyük, ayağına daha uygun ayakkabı almak gerekir.
Ayakkabı alırken, satıcının, ya da annenin, elle, başparmağın rahat olup olmadığını yoklaması pek bir işe yaramaz. Çocuğun "sıkıyor", veya "sıkmıyor" demesi de önemli değildir. Çocuk ayağı acılara ve ayakkabı vurmalarına karşı şaşılacak ölçüde duyarsızdır. Bu nedenle ayakkabı alırken annenin çok uyanık olması ve iyi bir seçim yapması gerekir.
DİKKAT!
Araştırmalara göre, çocukların %88'i ayaklarından küçük ayakkabı giymektedir. Bu durumda çocuklarda ve gençlerde ayak hastalıklarına ve bozukluklarına rastlanmasına şaşmamak gerekir.
Çocuk giyim eşyaları arasında sağlık açısından büyük önem taşıyan, belki de bu konuda en başta geleni ayakkabıdır. Böylesine önemli olduğu halde, anneler - babalar ayakkabı satın alırken bazı noktalara hiç dikkat etmez. Bu yüzden çocukta çeşitli ayak bozuklukları ve hastalıkları meydana gelmesine sebep olurlar.Batı ülkelerinde yapılan araştırmalar, çocukların % 90'ının ayaklarına küçük gelen ayakkabılar giydiğini göstermiştir.
Yanlış seçilmiş, çocuğun ayak ölçülerine tıpatıp uymayan ayakkabılar, ayağın kas - kiriş yapısını zayıflatıp, ayak ve ayak parmaklarında şekil bozuklukları yaratabilir. Böyle bir durumla karşılaşmamak için, çocuklara ayakkabı alırken, şu hususlara özellikle dikkat edin:
*Ayakkabı, çocuğun ayağından daima büyük olmalıdır, (küçük çocuklarda en az 9 mm.).
*Eğer çocuğun ayağı, ayakkabı içinde öne doğru kayıyorsa, ayakkabı ille de ayağına büyük geliyor denemez. Çocuğun ayak başparmağı ve tarağı genişse, çocuğa gerekli dengeyi sağlayamıyorsa, kayma bundan da olabilir. Yapılacak şey, çocuğun ayak genişliğine uygun ayakkabı modellerini aramaktır.
* Çocuğun ayaklarının sağlıklı gelişmesi için, hem boyca, hem de ence ayakkabısının ayaklarına uyması gerekir. Bu nedenle ayakkabı satın alırken, aceleye getirmemek ve bu ölçüleri en iyi veren ayakkabıyı arayıp bulmak gerekir.
Düşük kaliteli, plastik ayakkabılar ise, suyu az çektiğinden, terleyen ayak, âdeta su dolu bir çukurun içinde gibidir. Buna karşılık, kaliteli bir çift ayakkabı da emdiği teri ancak 24 saatte kurutabilir.
DİKKAT!
Çocukların da, tıpkı büyükler gibi, bir kaç çift ayakkabıya ihtiyaçları vardır. Böylece terleyince -veya karda- yağmurda ıslandığı zaman değiştirme imkânı olabilir. Tabii iki çift ayakkabı sahibi olabilirseniz.
Bel ağrısı: Vücudun ağırlık merkezinin öne kayması belde kavis artışına neden olur. Bu da bel kaslarında aşırı gerginlik ve ağrı yapar. Fazla kilolar, bu ağrıyı daha da çoğaltır.
Sağlıklı bacaklar için yüksek topuklulardan kaçının
- Yüksek topuklu ayakkabıyı mümkün olduğunca az giymeye çalışın.
- Eğer işe giderken giymek zorundaysanız ya da giymek istiyorsanız, yanınızda topuksuz bir ayakkabı götürüp oturduğunuz zaman değiştirin.
- Eğer işyerinde giymek zorundaysanız, hiç olmazsa, işyerine gidiş ve gelişlerde topuksuz ayakkabı kullanın.
- İşyerindeki molalarınızda bacak kaslarınızı esnetin.
- Akşamları ayaklarınızı ılık suda 5-10 dakika dinlendirin ve yapabiliyorsanız masaj uygulayın. Bu, ayağınızdaki dolaşımın düzenlenmesine yardımcı olacaktır.
- Ayak, bacak, uyluk ve bel kaslarınıza yönelik esnetme ve germe egzersizleri yapın.
Ayakkabı alırken bunlara dikkat
- Ayakkabılarınızı akşama doğru alın. Gün boyu ayaklarınıza yük bindiği için akşama doğru ayaklar şişer ve genişler. Böylece akşam alınan ayakkabı rahat ise, gün boyu giydiğinizde rahatsız etmez.
- Ayakkabının uzunluğu ve genişliği ayağınızla orantılı olmalıdır. Yaş ilerledikçe ayak tabanında çökme sonucu ayaklar uzar ya da genişler, bu nedenle ayak numaranızı aralıklı olarak kontrol edin.
- Ayakkabı ayakta üzerine basarak denenmelidir. Çünkü yük bindiğinde ayak genişler ve uzar.
- Ayakkabı alırken her iki ayakkabı da denenmeli, çoğu kişide, iki ayağın boy ve genişliği aynı değildir.
- Ayak bileği burkulmalarını önlemek için daha geniş ve daha kısa topuklu olanları tercih edin. Ayakkabının topuk yüksekliği 2,5 cm’yi aşmamalı.
- Parmaklarınızın normal şeklini korumak için, sivri burunlu ayakkabılardan kaçının.
- Ayakkabı seçerken altının “şok alıcı” özelliği olmasına dikkat edin. Tahta veya benzeri çok kalın ve esnek olmayan ya da çok ince olan ayakkabılar, ayak bağ ve eklemlerine aşırı yük bindirerek ağrıya neden olur.
- Ayakkabının iç kısmı çok kaygan ve sert olmamalı ve ayağın doğal yapısına yani ayak kavislerine destek verecek biçimde olmalı.
- Ayakkabının parmak ucundaki yüksekliği, ayakkabının içinde parmaklarınızı kıvıracak kadar yüksek ya da esnek olmalı.
- Kesinlikle satıcının, ayakkabının açılıp ayağınıza uyacağı sözlerine kanmayın. Düzgün ayakkabıda böyle şey olmaz.
- Ayağınızın hava almasına izin veren materyalleri, örneğin köseleyi tercih edin, naylon ve benzeri ayakkabılardan kaçının.
- Ayağınıza tam uyum gösteren numarayı alın. Ayağınızın anatomik yapısına uymayan ve büyük yada sıkan ayakkabıyı giymek hem sakıncalıdır, hem de ayakkabıyı deforme eder. En uzun parmağınız ile ayakkabının ucu arasında yarım santim boşluk olmalıdır.
- İnsan ayağının hacmi gün boyunca genişler, bu nedenle ayakkabılarınızı öğleden sonra satın almaya dikkat edin.
- Üzerinde su geçirmez (waterprof) ibaresi bulunmayan her türlü deri ayakkabının yağmurda su geçirebileceğini dikkate alın.
- Aldığınız ayakkabının üzerinde ne tür deriden üretildiğini anlatan kullanma talimatı olup olmadığına bakın, eğer yoksa bir yetkiliden mutlaka öğrenin ve gerekli bakım malzemelerini bulundurun. Özellikle ayakkabıların saya denilen üst bölümü doğal deriden imal edilmiş olmalı.
|
|
|
|
|
|
|
Bugün 6 ziyaretçi (9 klik) kişi burdaydı!
%100 Kaliteyi Yaşayın...
|
|
|
|
|
|
|
|